23 Temmuz 2014 Çarşamba
20 Nisan 2014 Pazar
18 Şubat 2014 Salı
Bir gün nasıl olduysa şiir yazdım kendime
12 Ocak 2014 Pazar günü Beylerbeyinde oturduğum evin
karşısındaki bir mekanda Adem Özbay ile ikindi ve akşam arasındaki vakitte bir
sohbetimiz oldu. Sağ olsun genç yayıncımız, iyi romanlar yazacağını beklediğim
sevgili genç dostum bir plaket ve bazı hediyeler ile gelmiş meğer sohbete. Genç
Gelişim dergisi adına “Şiire ve kültüre adanmış bir ömür Şiir Onur Ödülü” adıma
yazılmış plaketti bu takdim ettiği.
13 Ocak 2014 Pazartesi
ORTALIK ANİDEN KARIŞTI VE SONRA
Sis
çöktü.
Gözün
göremediğini kulağın duyamadığını
Bilemedi
tabi kimseler o kadar çoktular ki
Ne
oldu ne bitti, ölümler, ölümlere ulandı
Bir
hayli yıkılmış pörsümüş kalbin içinden
Karışık
bir rüzgârın köpürmesiyle
Geçip
gittiler cinayetlerin üzerinden
Kimisi
zafer çığlıkları atarak
Havalara
ateş ederek
Kuşları
ürküterek
Ölümün
üzerine yürüdüler bir daha.
12 Ocak 2014 Pazar
Müştehir Karakaya ile...
Sevgili
Müştehir Karakaya geçmiş günleri analım biraz. Hani şu artık tarih olan
Kardelen dergisinden söz edelim. Nasıl bir heyecandı öyle. Dergi çıkarma
niyetinizi, sonrasını. Kimler vardı. Siz kimdiniz? Cağaloğlu ne haldeydi?
- Evet, artık tarih olan ama iyi bir tarih olan
geçmiş... Gençlik yılları... 1990 yılı... Sancılı bir yıldı. Sizlerin de
malumu, seksenli yılları yeni bitirmişiz, dergiler, kadim dergiler, uzun yıllar
çıkan dergiler kapanıyordu. Artık bu ağır yükü taşıyamıyordu, ben de neredeyse
işsiz, güçsüz, parasız pulsuzdum. Zaten benim gibi yarım akıllılar böyle bir
günde, böyle bir durumda dergiciliğe soyunur. 80 kuşağı olarak bugün anılan
şairleri ve yazarları, edipleri, eleştirmenleri hızını alamadan, kendilerine
bir tokmak ararken, işte tam da bu hengâmede, itilmişlerin bir bargâhı olsun
istedik bu dergiyle... KARDELEN dedik adımıza. Bizi bugüne taşıyan şey, o günkü
heyecanlar değil mi, sizce?
11 Ocak 2014 Cumartesi
ÇAMLICADAN AŞAĞI
1968 yılında Beylerbeyine vardığımda sessiz sakin bir
mahallenin edepli terbiyeli yaşayanlarıyla yavaştan bir samimiyet içinde olmaya
başlamıştım. Bakkal amcamız, çarşı esnafı, konu komşu gülücükler dağıtarak
selamlaşıyor öyle bir havanın genç bedenime iyi geldiğinin kısa zamanda farkına
varıyordum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)