13 Ocak 2014 Pazartesi

ORTALIK ANİDEN KARIŞTI VE SONRA



Sis çöktü.
Gözün göremediğini kulağın duyamadığını
Bilemedi tabi kimseler o kadar çoktular ki
Ne oldu ne bitti, ölümler, ölümlere ulandı
Bir hayli yıkılmış pörsümüş kalbin içinden
Karışık bir rüzgârın köpürmesiyle
Geçip gittiler cinayetlerin üzerinden
Kimisi zafer çığlıkları atarak
Havalara ateş ederek
Kuşları ürküterek
Ölümün üzerine yürüdüler bir daha.

12 Ocak 2014 Pazar

Müştehir Karakaya ile...


Sevgili Müştehir Karakaya geçmiş günleri analım biraz. Hani şu artık tarih olan Kardelen dergisinden söz edelim. Nasıl bir heyecandı öyle. Dergi çıkarma niyetinizi, sonrasını. Kimler vardı. Siz kimdiniz? Cağaloğlu ne haldeydi?

- Evet, artık tarih olan ama iyi bir tarih olan geçmiş... Gençlik yılları... 1990 yılı... Sancılı bir yıldı. Sizlerin de malumu, seksenli yılları yeni bitirmişiz, dergiler, kadim dergiler, uzun yıllar çıkan dergiler kapanıyordu. Artık bu ağır yükü taşıyamıyordu, ben de neredeyse işsiz, güçsüz, parasız pulsuzdum. Zaten benim gibi yarım akıllılar böyle bir günde, böyle bir durumda dergiciliğe soyunur. 80 kuşağı olarak bugün anılan şairleri ve yazarları, edipleri, eleştirmenleri hızını alamadan, kendilerine bir tokmak ararken, işte tam da bu hengâmede, itilmişlerin bir bargâhı olsun istedik bu dergiyle... KARDELEN dedik adımıza. Bizi bugüne taşıyan şey, o günkü heyecanlar değil mi, sizce?

11 Ocak 2014 Cumartesi

ÇAMLICADAN AŞAĞI




1968 yılında Beylerbeyine vardığımda sessiz sakin bir mahallenin edepli terbiyeli yaşayanlarıyla yavaştan bir samimiyet içinde olmaya başlamıştım. Bakkal amcamız, çarşı esnafı, konu komşu gülücükler dağıtarak selamlaşıyor öyle bir havanın genç bedenime iyi geldiğinin kısa zamanda farkına varıyordum.